SAYFALAR |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DEDEM VE BEN
Bir zaman bizim köyde,
Nafiz dedemiz vardı.
İki susar bir söyler.
Beş on defa ağlardı.
Bir tuhaf ihtiyarki.
Canlı tarih derdiniz.
Konuşmaya başlasa
Susmasın isterdiniz.
Dalardı derinlere
Bakardı sıcak sıcak.
Gözleri süzülünce
Anlardım ağlayacak…
Konuş yalvarıyorum.
Elimde kağıt kalem.
Nerede yara aldın
Öğrenmeli sülalem…
Doğrulup diz üstüne.
Ar namus gidiyordu.
Ermeni Erzurum ‘u
Sivas’ı istiyordu…
Soyun soyun diyordu
Yükselterek sesini
Su yolunda bacımın
Yırtıp elbisesini
Elindedi kovayı
Vurarak kafasına
Kafiri uzatmıştı
Bacım yol ortasına…
Olanları duyunca
karlı dağları aştık.
Sabah öğlen arası
Köprüde karşılaştık.
Orada yara aldım.
Yaralar o savaştan
Arkadaş şehit oldu
Ayrıldım arkadaştan…
Nasip olmadı bana
O makam o ziyafet.
Tövbe günahlarıma
Allah’ım beni affet…
Çağlamış göz pınarı.
Coşuyor mutlu akış.
Sakalının üstünde
Her damla başka nakış.
Bir dedeme bakıyor
Bir bana bakıyorum.
Benzemiyorum o na
Kendimden korkuyorum…
Cevat AKGÜN
ERZURUM
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 4 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|